Sözleşmeye Uygulanacak Hukukun Seçİmİnde Dİkkat Edİlmesİ Gereken Konular

Uluslararası ticari sözleşmelerin müzakeresi sırasında uzun görüşmelere sebepe olan konulardan biri de sözleşmeye uygulanacak hukukun kararlaştırılmasıdır. Sözleşmeyi hazırlamada etkin olan taraf kendi ülke hukukunun uygulanmasını tercih etmektedirler. Bu konu sözleşmenin sözleşmenin sonuçlandırmasını engellemese bile taraflar arasında uzun ve teorik tartışmalara sebebiyet vermektedir. Aşağıda uluslararası ticari sözleşmelerde hukuk seçimi ile ilgili olarak bazı önemli konuları dikkatinize sunuyoruz:

Uluslararası ticari sözleşmelerin müzakeresi sırasında uzun görüşmelere sebepe olan konulardan biri de sözleşmeye uygulanacak hukukun kararlaştırılmasıdır. Sözleşmeyi hazırlamada etkin olan taraf kendi ülke hukukunun uygulanmasını tercih etmektedirler. Bu konu sözleşmenin sözleşmenin sonuçlandırmasını engellemese bile taraflar arasında uzun ve teorik tartışmalara sebebiyet vermektedir. Aşağıda uluslararası ticari sözleşmelerde hukuk seçimi ile ilgili olarak bazı önemli konuları dikkatinize sunuyoruz:

1) Kıta Avrupası Hukuku Mu ? Anglo Sakson Hukuk Sistemi mi ?

Dünyada uluslararası ticari ilişkilere uygulanan iki tane hukuk sistemi bulunmaktadır. Her sistemin kendisine göre avantajı ve dezavantajları bulunmaktadır. Örneğin, Anglo Sakson Hukuk sistemi sözleşme özgürlüğünü tam anlamıyla uygulamaktadır. Bunun pratik sonucu sözleşmede tarafların kullandığı kelimelere ve ifadelerin mutlak niyetlerini yansıttığı kabul edilmektedir. Kıta Avrupası Hukuk Sisteminde ise bir uyuşmazlık halinde mahkemeler sözleşmenin yorumlanmasını sözleşme metni ile bilirlikte taraflar arasında ilişkinin bütün boyut ve durumlarını dikkate almaktadır. Bunun sonucunda, sözleşmede geçen ifadelerden farklı anlamları uyuşmazlığın çözümünde kullanılmaktadır.

Sonuç olarak, uluslararası ticaret hukukunun kullandığı iki sisteminde tutarlı ve ticari olarak kabul edilebilir çözümler sunmaktadır. Bunun en önemli kanıtı Anglo Sakson Hukuk sistemine kabul etmiş olan Birleşik Krallık ve Kıta Avrupası Sistenin kullanın İsviçre hukuklarının uluslararası ticari sözleşmelerde en çok tercih edilen hukuklardır. Ancak tarafların bu sistemelerin farklı olası sebebi ile oluşabilecek süprizlerin farkında olması gereklidir.

 

2) Kendi Hukukumuz Her Zaman Avantajı Mıdır ?

Bu sorunun cevabı her zaman evet değildir. Hukuklar genelde tarafsızdır. Ancak bazı hukuklar sözleşmelerdeki zayıf olarak gördüğü sözleşme taraflarını koruyucu hükümler koyabilir. Örneğin, acente ilişkisinin düzenlendiği hükümler, mülkiyeti muhafaza kayıtları.

Uluslarası bir ticari ilişki konusu olan teminat mektubu veya teminat akreditifinde ise her zaman bu belgeleri temin eden tarafın hukukunun uygulanması tavsiye edilmektedir.

Devlet şirketleri, sigorta şirketleri, bankalar başka bir hukukun uygunlanmasını kesinlikle kabul etmemektedirler. Bu tür durumlar alınan risklerin iyi değelendirilmesi gerekmektedir.

Son olarak CISG ( the UN Convention on Contracts for International Sale of Goods) hukuk seçimi kaynaklı riskin azaltılması konusunda ve belirleyici bir faktör olabilir. Bu sözleşme 1980 yılında imzalanmıştır. Bu için uluslararası ticarette aktif rol oynayan bir çok ülke tarafından onaylanmış ve dünya ticaretinin 2/3 bu sözleşme hükümlerine göre yürütülmektedir. Sözleşmeye taraflar arasında açıkça uygulanmayacağı kararlaştırılmamış ise sözleşmeye imza koymuş ülkelerin yerel hukukların üzerinde öncelikli uygulanmaktadır. Böylece hukuk seçimi kaynaklı bir sorunun çözümü ulusal farklılıklardan arınmış ve uluslararası ticaretin gereklerine uygun şekilde çözüm bulabilecektir.

 

3) Sözleşmeye Uygulanacak olan Hukuku mu Uyuşmazlık Çözüm Mekanızması mı Daha Önemlidir ?

Uluslararası ticari sözleşmelerde uyuşmazlık çözüm mekanizmaları sözleşmeye uygulanacak hukuktan daha önemlidir. Çünkü uluslararası karakteri olan ilişkilerde ürünlerin teslimi, bedelin ödenmesi, masrafların paylaşımı ve gümrük süreçleri karmaşık ve uzmanlık gerektiren bir hal almaktadır. Bu bağlamda uyuşmazlığın çözümü konunun uzmanları tarafından analiz edildiği tarafları tatmin eden adil bir hüküm verilmesi ile olmalıdır. Milli mahkemeler karmaşık süreçleri ve uluslararası ticaret ile ilgili deneyim ve uzmanlıkları her zaman tarafları tatmin edecek nitelikte olmaması sebebi ile tercih edilmemektedir. Bu kapsamda hakem/tahkim kurumları alternatif uyuşmazlık sözüm süreci olarak uluslararası ticarette kullanılmaktadır.

 

4) Uygulanacak hukuk ve uyuşmazlığı çözecek olan Milli  Mahkeme Farklı Olabilir mi ?

Uluslararası ticari ilişki kaynaklı bir uyuşmazlıkta tarafların başına gelebilecek en kötü şey bu ihtimaldır. Uyuşmazlığa bakacak olan milli mahkemeden kendi usul kuralları ile yabancı bir hukukun uygulanmasını talep edilmesi anlamına gelecektir. Bu ihtimal ile birlikte uzun yazışmalar, sonsuz tercüme işlemleri ve masrafları ile karmaşık bir yargılma sürecine karşı hazırlıklı olunmasının faydası vardır.

Sonuç:

Yukarıdaki açıklamalarımız ışığında bir uluslararası ticari sözleşme görüşmelerinde hukuk seçimi her zaman ön planda olan bir konu olmasa bile sonuçları itibari büyük hukuki riskler taşıdığı anlaşılmaktadır. İlişkinin doğası, tarafların niteliği ve tabi oldukları hukuk gibi bir unsur dikkate alınak tespit edilmesi gerekmektedir.

Bu bağlamda aşağıda verdiğimiz sorulara bir kontrol listesi olarak kullanıp sözleşme görüşmelerinde, alınacak hukuki ve mali risklerin değerlendirilmesi kullanılması tavsiye edilmektedir.

1) Nasıl Bir uyuşmazlık çıkma ihtimali var ? Davacı mı Davalı mı oluruz ?

2) İlişkinin de müşteri taahüteden, taşeron zinciri var mı ? Bir zincir var ise bütün ilişkilerin aynı hukuka tabi olması makul bir çözümdür.

3) Diğer tarafın teklif ettiği hukuk hakkında deneyim var mı ?

4) CISG onaylamamış bir ülke mi ?

5) Hızlı ve etkin bir tahsilat hangi uyuşmazlık çözüm  yöntemi ile olur. Tahkim kararları etkin icra ediliyor mu ?

Sözleşmeye Uygulanacak Hukukun Seçiminde Dikkat Edilmesi Gereken Konular, yazısı ile ilgili merak ettikleriniz ve verilen hizmetler hakkında daha detaylı bilgiler almak için bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.