Gümrük Mevzuatında Döşenmiş Mayın: İdari Merci Tecavüzü

Türk İdare Hukuku sisteminde genel olarak kişilerin idarî işlemlere karşı herhangi bir itirazda bulunmaksızın dava açabilmesine imkan verilmiştir. Ancak, genel uygulamanın aksine, Türk Gümrük Kanun’un 242. maddesinde dava açmadan önce tüketilmesi zorunlu olan bir idarî başvuru yöntemi düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin varlığından birçok dış ticaret erbabımız bihaberdir. Düzenlemenin amacı, idarî işlemlere karşı dava açılmadan önce idareye ve sonrasında üst merciye kararın hukuka uygun olup olmadığı denetlemesinin öncelikle “idare içinde” yapılmasını sağlamaktır.

Türk İdare Hukuku sisteminde genel olarak kişilerin idarî işlemlere karşı herhangi bir itirazda bulunmaksızın dava açabilmesine imkan verilmiştir. Ancak, genel uygulamanın aksine, Türk Gümrük Kanun’un 242. maddesinde dava açmadan önce tüketilmesi zorunlu olan bir idarî başvuru yöntemi düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin varlığından birçok dış ticaret erbabımız bihaberdir. Düzenlemenin amacı, idarî işlemlere karşı dava açılmadan önce idareye ve sonrasında üst merciye kararın hukuka uygun olup olmadığı denetlemesinin öncelikle “idare içinde” yapılmasını sağlamaktır.

Ne yazık ki bu uygulama zaman içinde tamamen amacından sapmış olup günümüzün şartlarına oldukça uzaktır. Nitekim karmaşık bir mevzuat koruması altına alınmış bu uygulama, idare tarafından çoğu zaman suistimal edilerek dış ticaret erbablarımızın mahkemeler önünde idareye karşı hak aramalarının önü engellenmiştir.

Konuyu kısaca örneklendirmem gerekirse, bir gümrük vergisiyle ilgili işleminin hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsunuz ve geri verme veya kaldırma talebinde bulundunuz. Mevzuat çerçevesinde önce işlemi yapan idareye itirazınızı yaptınız. İdare itirazını aldığında öncelikle itiraz konusu hususun değerini inceleyecek. Çünkü, Gümrük Yönetmeliği Madde 500’e göre her gümrük idari biriminin yetkisinin ne kadar olacağını gösteren bir skala vardır. Bu skalaya göre:

  • 100.000 TL’ye kadar olan geri verme veya kaldırma işlemlerini yapmaya ilgili gümrük müdürlükleri,
  • 500.000 TL’ye kadar olan geri verme veya kaldırma işlemlerini yapmaya gümrük ve muhafaza başmüdürlükleri ( Bölge Gümrük Müdürlükleri),
  • 500.000 TL’nin üstündeki geri verme veya kaldırma işlemlerini yapmaya ise Müsteşarlık (Bakanlık) yetkilidir.

Sizin itirazının değeri 100.000 TL’nin altında ise başvurduğunuz Gümrük Müdürlüğü sizin işleminizi inceleyecek ve  büyük bir ihtimalle başvurunun reddine karar verecektir. Bu durumda 15 gün içinde (Bu süre çok önemli) bu sefer bir üst merci olan Bölge Gümrük Müdürlüğü’ne hitaben, alt birim olan Gümrük Müdürlüğü’nün kararına karşı itiraz etmeniz gerekmektedir. Çok büyük ihtimalle bu itirazınız da ret edilecektir. Bu ret kararının size tebliğ edilmesi halinde 30 gün içinde vergi mahkemelerinde dava açabilirsiniz. Gümrük Müdürlüğü kararına üst merciide itiraz etmeden dava açarsanız Mahkeme idari merci tecavüzü var diyerek davanızı rededecektir.

Öte yandan, ilk yapılacak başvurunuzun değeri 100.000 TL’nin üstünde ise Gümrük Müdürlüğüne yaptığınız başvuru, basit bir ifadeyle “Benim yetkim dahilinde değil, incelemeyi üst merciye yolluyorum” anlamındaki bir kararla Bölge Gümrük Müdürlüğü’ne gönderilecektir. Bölge Gümrük Müdürlükleri tarafından (gene büyük bir olasılıkla) başvurunuz reddedildiğinde ise  aşağıdaki şekilde bir yazı ile karşılaşabilirsiniz:

Görüldüğü üzere çizgili alan içerisindeki yazıda “…..Gümrük Yönetmeliğinin 568. Maddesi hükmünce idari yargı merciine başvuru yolu açık olmak üzere…karar verildi.” ibaresi yer almaktadır; yani İdare “dava açılabilir“şeklinde bir bilgilendirme yapmaktadır. Öte yandan, çizgili alanın dışındaki en alt satırda ise “..tebliğ edilen işbu karara karşı on beş (15) gün içerisinde bir üst makama, bir üst makam yoksa aynı makama verilecek bir dilekçe ile itiraz edilebilir.” ifadesi yer almaktadır.

Buna göre bir sonraki adımda dava mı açılmalı yoksa İdare nezdinde başvuru devam mı ettirilmelidir? İtiraz için bir üst makam var mıdır, varsa neresidir? Üst makam Bakanlık mıdır, itiraz onun üstü Cumhurbaşkanlığı’na kadar sürdürülecek midir? Üst makam yoksa, zaten ret kararı vermiş olan aynı makama tekrar itiraz etmek anlamsızca değil midir?

İdarenin sizi yanlış yönlendirmeyeceği kanısına kapılıp, İdare’nin yukarıdaki “dava açılabilir” ifadesine güvenerek dava açtığınızı varsayalım.

Mahkeme davanızı incelemeye başlıyacaktır; ancak dava görülmekte iken Gümrük Müdürlüğü’nün sunduğu savunma dilekçesinde hak aramının ne kadar önemli olduğu, bir mevzuatının olduğu, idari itiraz ve inceleme prosedürünün geliştirildiği; fakat sizin buna uymayarak üst merciye başvuru yapmadığınızdan bahsederek idari merci tecavüzü sebebiyle itirazının red edilmesi gerektiğini belirtecek, adeta sizin için döşenmiş bir mayına basmış olduğunuzu mahkemeye ifşa edecektir.

Bu durumda mahkemenin önünde iki ihtimali vardır.

1) Dava Gümrük Müdürlüğü kararının idarenin kararının size tebliğ edilmesinden 15 gün içinde açılmışsa:

Mayın patlamadı. Mahkeme, merci tecavüzü olduğu tespitini yapar ancak idari başvuru süresinin geçmediğine karar vererek dosyayı Bölge Gümrük Müdürlüğüne yollayacaktır.

2) Dava İdarenin kararının size tebliğ edilmesinden 15 gün sonra, ancak Mahkemeye Başvuru süresi olan 30 gün içinde açılmış ise :

Ne yazık ki mayını patlattınız. Mahkeme merci tecavüzü olduğunu tespit edecektir ve idareye başvuru süresi geçtiği için davayı reddederek bir daha ilgili idareye dosyanızı göndermeyecektir. Diğer bir ifade ile sizin yukarıda belirttiğim 30 günlük mahkemeye dava açma süreniz dikkate bile alınmayacaktır. Mahkemenin bu kararına karşı üst yargı mercine başvuru yaparak hak aramanızı devam ettirebilirsiniz; ancak nasıl bir sonuç elde edebileceğiniz oldukça meçhul.

Sonuç olarak, yukarıda kısa ifade etmeye çalıştığım karmaşık süreç ile dış ticaret erbapları sürekli karşılaşmaktadır. Dış ticaretin öneminin gün geçtikte arttığı, Devletimizin ihracatın arttırılmasına  yönelik çabalarının hergün güçlendiği bu dönemde, bu haliyle “tüketilmesi gereken zorunlu idari başvurunun” hiçbir pratik önemi ve uygulaması kalmamıştır. İdare’ye yapılan başvurular %99 oranında ret kararları dış ticaret erbablarının aleyhine sonuçlanmaktayken, dış ticaret erbaplarımız üzerinde yük oluşturan, hatta yukarıda izah ettiğim gibi hak aramalarının önüne geçen uygulamalara vesile olan bu uygulamanın bir an önce ıslah edilmesi, adil, hızlı, prosedürden uzak hale getirilmesi gerekmektedir.

Bu temennim gerçeğe dönüşene kadar gümrük idaresinden size tebliğ edilen her belgenin sürelerini, üzerinde belirtilen ibareleri hakkında gürük müşaviriniz ve avukatınız vasıtası ile dikkatli şekilde incelemenizi sonuçları ve riskleri birlikte değerlendirmenizi tavsiye ediyorum.

“Gümrük Mevzuatında Döşenmiş Mayın: İdari Merci Tecavüzü”, yazısı ile ilgili merak ettikleriniz ve verilen hizmetler hakkında daha detaylı bilgiler almak için bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.