ABD’nin CAATSA Yaptırımları Üzerine: 8 Soru 8 Cevap

Bugünlerde ABD ve Türkiye ticari ilişkileri konusunda içinde “yaptırım” kelimesi geçen birçok haber, yorum ve açıklama ile karşı karşıyayız. Bu “yaptırım“ ifadesinin gerçekte ne anlama geldiği, Türk Şirketleri için barındırdığı risklerin neler olduğu ve bu risklerden nasıl korunulabileceğine dair henüz açıklayıcı bir çalışmaya rastlayamadım.

Bugünlerde ABD ve Türkiye ticari ilişkileri konusunda içinde “yaptırım” kelimesi geçen birçok haber, yorum ve açıklama ile karşı karşıyayız. Bu “yaptırım“ ifadesinin gerçekte ne anlama geldiği, Türk Şirketleri için barındırdığı risklerin neler olduğu ve bu risklerden nasıl korunulabileceğine dair henüz açıklayıcı bir çalışmaya rastlayamadım.

Bu bağlamda siz değerli okuyucularım için cevabını merak ettiğim 8 soruya karşılık 8 cevap hazırladım. Bu çalışmanın sadece bilgilendirme ve farkındalık yaratma amacı taşıdığını öncelikle ifade etmek isterim.

Hakiki tespitlerin yapılabilmesi, faaliyette bulunulan sektörün, ürünün, kurumsallaşma seviyesinin, müşteri/tedarikçinin durumunun değerlendirilmesiyle geniş kapsamlı bir çalışma gerektirmektedir. Bu konuda meslek birliklerine, sivil toplum örgütlerine ve odalara büyük görev düştüğüne inanıyorum. Erken yapılacak çalışmalarla sonradan ortaya çıkması muhtemel zararların büyük ölçüde azaltılabileceği kanaatindeyim.

1) CAATSA Nedir?

Amerika Birleşik Devletleri Kongresi “Amerika’nın Düşmanlarına Karşı Yaptırım Yasası-2017 (Countering America’s Adversaries Through Sanctions Act of 2017- CAATSA” isminde bir yasa kabul etmiştir. Başkanlığının 1. yılındaki Trump bu yasayı oldukça isteksiz bir şekilde imzalamak durumunda kalmıştır. Yasa karmaşık, çok atıflı ve anlaşılması zor bir metin olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun sebebi hukuken bir kodifikasyon niteliğinde olmasıdır. Yani farklı yasalardaki Rusya, İran ve Kuzey Kore gibi farklı ülkelere karşı öngörülmüş olan yaptırımları tek bir yasada toplayıp yeniden düzenleme amacını taşımaktadır.

Yazımın konusu Rusya olduğu için CAATSA‘nin ikinci kısmında bulunan “2017 Rusya’nın Avrupa ve Avrasya’daki Etkinliğine Karşılık Yasası (Countering Russian Influence In European and Eurasia Act of 2017 – CRIEEA)” dikkate alınacaktır.

Bu yasa, Rusya’nın 2014 yılından itibaren süregelen Ukrayna’daki faaliyetleri ile Amerika Birleşik Devletleri’nin Siber güvenliğine ilişkin olarak oluşturduğu tehditler (2016 Başkanlık Seçimlerine Müdahalesi) sebebiyle Rusya’ya karşı uygulanan mevcut yaptırımları, yeni yaptırım hedeflerini ve Başkanın yaptırımları uygulamasıyla ilgili alacağı kararların Kongre tarafından incelenmesi usulünü düzenleyen kurallar koymaktadır.

Buna göre, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 silah sistemini alma kararı sebebiyle CAATSA çerçevesinde söz konusu işlemi yapan kurum ve kişilerin yaptırıma tabi tutulma ihtimali vardır.

2) CAATSA’da belirlenen yaptırımların kaç tür etkisi vardır?

1) “Primary Sanctions”-“Birincil Yaptırımlar”, ABD vatandaşları ve ABD’de kurulmuş tüzel kişiler için geçerli olup bu kişilerin yaptırıma konu ülkede faaliyet göstermelerini sınırlandırmaktadır. Bu yaptırım türü yazımızın dışında olduğu için detayına girmeyeceğiz.

2) Secondary/Extraterritoria Sanctions-“İkincil/Sınıraşan Yaptırımlar”. CAATSA madde 231 gereğince, 3. ülke vatandaşlarının veya 3. bir ülkede kurulu tüzel kişilerin yaptırımın hedefi olan ülkedeki yaptırıma tabi gerçek ve tüzel kişilerle “önemli işlemler-(significant transactions)” gerçekleştirdiği için yaptırıma tabi tutulmasıdır.

Buna göre, 3. Ülkenin bütün kişi/kurum/sektör/finansal servis veya ürünlerinin tamamımın yaptırıma tabi tutulması söz konusu değildir.

3) CATTSA “önemli işlemler-significant transactions”  için bir tanımlama yapmış mıdır ?

“Önemli işlemler”  kavramı CAATSA’da tanımlanmamıştır. ABD Dış İşleri Bakanlığı’nın çıkardığı rehberde “hem Birleşik Devletler’in güvenlik ve dış politikası üzerindeki etkileri hem de Rus Hükümetinin savunma ve istihbarat sektörü açısından önemi dikkate alınarak değerlendirilecek bütün olay ve durumlar“ olarak oldukça geniş bir şekilde açıklanmıştır.

Her ne kadar “önemli işlemlerin “ açık bir tanımı bulunmasa da, S-400 hava savunma sistemine ilişkin anlaşmaları bu kapsamda  değerlendiren yayın, beyan ve uygulamalar bulunmaktadır.

4) CAATSA uyarınca uygulanabilecek yaptırma tabi kişi ve kurumların faaliyet konuları nelerdir?

1) Rus Hükümeti ile savunma ve istihbarat sektörlerinde işlemlere giren kurum ve kişiler.

2)Rusya Federasyonunun boru hattı geliştirmesine ve inşaatına ilişkin ürün, hizmet, teknoloji ve bilgi sağlayan kurum ve kişiler.

3) Rusya Federasyonu’nun sahibi olduğu devlet şirketlerine yatırım ve özelleştirmesine yardımcı olan kurum ve kişiler.

4) Suriye’ye silah gönderilmesi ile işlem yapan kurum ve kişiler.

5) CAATSA uyarınca Birleşik Devletler Başkanı’nın uygulayabileceği yaptırım listesi/seçenekleri nelerdir ?

CAATSA Madde 235’de 12 adet yaptırım yöntemi sayılmıştır. Birleşik Devletler Başkanı, yaptırıma tabi tutulan kişi veya kuruma bu yöntemlerden en az 5 tanesini uygulamak zorunda olup hangilerinin uygulanacağı ise tamamen Başkan’ın inisiyatifindedir. Bu yaptırım listesinin özetlenmiş şeklini aşağıda sizinle paylaşıyorum:

1) Ambargo uygulanan kişiye karşı ithalat ve ihracat mal ve hizmet işlemlerinde teminat, sigorta gibi banka desteklerinin yasaklanması ( CAATSA Madde 235/a-1)

2) Ambargo uygulanan kişiye aşağıdaki ürünlerin satışının yasaklanması (CAATSA 235/a-2.) :

  • Çift kullanımlı ve ileri teknoloji kullanılan ürünlerin ihracının yasaklanması
  • Savunma ile ilgili bütün ürünlerin ihracının yasaklanması
  • Bütün nükleer ile ilgili ürünlerin ihracının yasaklanması
  • Bütün diğer Birleşik Devletlerin önceden inceleme ve onayı gerekli olan eşyaların ihracının yasaklanması

3) Ambargo Uygulanan kişilere Birleşik Devletler finans kurumlarının 12 aylık dönemde 10 milyon doların üstünde borç verilmesi ve kredi sağlanmasının yasaklanması (CAATSA Madde 235/a-3)

4) Birleşik Devletler Başkanı, uluslararası finansal kurumların yönetiminde olan icracı direktörlerine karşı yayınlayacağı bir karar ile ambargo uygulanan kişinin lehine olan borç taleplerinde aleyhe görüş bildirme ve oy kullanmayı yönlendiren bir karar alınmasına yönelik talimat verebilir (CAATSA Madde 235/a-4).

5) Ambargo uygulanan kişinin Birleşik Devletler Finansal Sistemindeki Kurumlar tarafından tanınmaları ve yetkili aracı olarak işlem yapmaları yasaklanacaktır (CAATSA Madde 235/a-5).

6) Ambargo uygulanan kişinin Amerika Birleşik Devletleri mal ve hizmet alım ihalelerine girmesinin yasaklanması ( CAATSA Madde 235/a-6)

7) Ambargo uygulanan kişinin menfaatine Birleşik Devletler’de döviz işlemleri yapması yasaklanabilir (CAATSA 235/a-7)

8)Ambargo uygulanan kişinin menfaatine fon transferi ve ödemelerin Birleşik Devletleri’deki finansal kuruluşlar tarafından yapılmasını sınırlandırıp, yasaklayabilir.  CAATSA Madde 235/a-8)

9) Ambargo uygulanan kişinin menfaatine olan her türlü Gayrimenkul alım satım, devir gibi işlemleri sınırlandırabilir. (CAATSA Madde 235/a-9)

10) Ambargo uygulanan kişinin Birleşik Devletler uyruğunda olan bir kişiye önemli miktarda sermeye benzeri borç vererek yatırım yapmasını sınırlandırıp yasaklayabilir  (CAATSA Madde 235/a-10)

11) Ambargo uygulanan kurumun belirlenmiş kurumsal çalışanlarını ve hissedarının vize başvuruları reddedilebilir. (CAATSA Madde 235/a-11)

12)Ambargo uygulanan kişinin icracı memurları, görevlileri ve temsilcilerine de yukarıda sayılan ambargolar uygulanabilir.  (CAATSA Madde 235/a-12)

6) Birleşik Devletler Başkanı’nın Yaptırımları Kaldırma Yetkisi Var mıdır?

CAATSA, gene başka bir yasal düzenlemeye atıfta bulunarak (National Defence Authorization Act of 2019) Birleşik Devletler Başkanı’na belirli hallerde yaptırımdan feragat/vazgeçme yetkisi vermektedir (Modified Waiver). Başkan, Birleşik Devletlerin güvenlik menfaatleri dahilinde, 3. Ülkelerin Rusya’dan savunma alımlarını azaltmaya yönelik önemli adımlar atmaları halinde bu yetkisini kullanabilecektir. Bu statü kendiliğinden uyulacak bir karar olmayıp, olaya ve duruma bağlı olarak şartlı ve süreli olarak verilmektedir.

7) Türkiye haricinde İkincil/Sınıraşan Yaptırımlar ile karşı karşıya gelen 3. Taraf ülkeleri hangileridir ?

Endonezya : Rusya ile SU-35  savaş uçağı ve amfibik zırhlı personel taşıyıcısı tedariki için bir anlaşma halindedir.  Yaptırım uygulanmasından ABD Başkanı tarafından şimdilik feragat edilmiştir. Ancak ABD Dış İşleri Bakanı ile Savunma Bakan Yardımcısı tedarik işleminin olması halinde CAATSA gereğince bir yaptırım olacağını beyan etmektedirler.

Vietnam: Savunma ve askeri satın almalarının %90’ı Rusya’dan sağlanmaktadır.  CAATSA yaptırımları ile karşı karşıya kalmasına rağmen şimdilik ABD başkanı tarafından yaptırımların uygulanmasından feragat edilmiştir.

Hindistan: Hem Rusya ile hem de ABD ile derin askeri ve silah sistemleri tedarik ilişkileri bulunmaktadır. Son dönemde Rusya’dan S-400 füze sistemini satın alması sonucunda CAATSA yaptırımları ile karşı karşıya kalmıştır. Ancak Birleşik Devletler Başkanı’nın talebi ile şimdilik yaptırımların uygulanmasından feragat edilmiştir.

Almanya: Rusya ile Baltık Denizi altından geçen ikinci boru hattı ile ilgili olarak anlaşma yapılması gündemdedir. ABD’nin Almanya Büyükelçisi böyle bir anlaşmanın olması halinde ABD’nin Almanya’ya CAATSA kapsamında yaptırım uygulayabileceğini beyan etmiştir.

Körfez Ülkeleri : Özellikle S-400 gibi silah sistemlerine karşı Rusya’ya ilgilerini belirten Suudi Arabistan, Katar ve Bileşik Arap Emirlikleri yaptırımlar söz konusu olduğundan şimdilik bekleme aşamasındadırlar.

Çin: Çin,  Rusya’nın en büyük silah alıcısı durumundadır. Bu anlaşmalar kapsamında Rusya’dan  S-400 hava savuma sistemi tedarik etmiştir. Bu işlem, ABD tarafından CAATSA’da belirtilen önemli işlemler kategorisinde değerlendirilerek Rusya ile savunma ve istihbarat sektörleri geliştiren işlem yaptığı için Çin Merkezi Ekipman Geliştirme Departmanı Kurumu (Equipment Development Department  of Central  Commission- EDD) ve bu kurumun yöneticisi Li Shangfu’ya aşağıdaki yaptırımlar uygulanmıştır:

  • EDD ‘nin teknoloji ürünleri ile ilgili olarak ihracat izini verilmesinin yasaklanması
  • ABD’de EDD’nin kurumun yöneticisi olan Li Shangfu’nun menfaatine yapılacak yabancı döviz işlemlerinin yasaklanması
  • ABD yargı alanında finansal kurumlar tarafından EDD’nin ve kurumun yönetici olan Li Shangfu’nun menfaatine fon transferi ve ödeme işlemlerinin yasaklanması
  • EDD’nin ve kurumun yönetici olan Li Shangfu’nun ABD’de sahip olduğu ve kontrol ettiği mal varlığının dondurulması.
  • EDD kurumun yönetici olan Li Shangfu’nun seyahatinin yasaklanması

8) Türkiye İkincil yaptırımlardan nasıl etkilenir; yaptırımların etkilerinden korunma veya etkilerini hafifletmek için neler yapılabilir?

İyimser yönden bakılırsa;

1) Yukarıda ifade etmeye çalıştığım gibi ABD’nin Rusya’ya ilişkin olarak ülkemizin bütün dış ticaret erbaplarına bir yaptırım uygulaması söz konusu değildir. Yaptırımlar belirli kişi ve kurumlar için sınırlı olarak uygulanmakta olup amaç Rusya’nın askeri ve ekonomik etkinliğini azaltmaktadır. Bu bağlamda ülkemizin bütün dış ticaretini engelleyecek bir yaptırım kararı alması CATTSA çerçevesinde hukuken mümkün değildir.

2) İkinci olarak, yukarıdaki örneklerde gördüğümüz gibi ABD Başkanı yaptırımların “feragat” kararını (Modifed Waiver) sıkça uygulamaktadır.

Diğer taraftan,

1) Özellikle Savunma Sanayi firmalarımız, bu firmalara ürün tedarik eden makine, metal ve teknoloji şirketlerimiz ile tüm bu şirketlerin yöneticileri yaptırımların hedefi haline gelebilirler

2) Diğer sektörlerde faaliyet gösteren dış ticaret erbapları için doğrudan bir olumsuzluk bulunmamaktadır. Ancak Dünya’nın en büyük ekonomik ve finansal gücü olan ABD’nin ülkemizdeki bir kurum veya kişilere yaptırıma tabi tutması uluslararası ticaret açısından oldukça olumsuz bir şekilde moral kaybına sebep olacaktır. Çünkü, baskın global ticaret aktörlerce bir firma ile ticarete başlanmadan önce ciddi araştırma ve denetleme faaliyetleri yürütülmekte, kara paranın aklanması, rüşvet ve yolsuzluk, terörizm finansmanı ve ambargo uygulamaları ile ilgili olarak “uyumluluk-compliance” denetimleri yapılmaktadır. Böyle bir yaptırım uygulanmasının ihlal edilmesi halinde uluslararası ticari aktörlerin yöneticileri için şahsi ve cezai sorumluluklar söz konusu olacaktır. Bu sorumlulukları ortadan kaldırmak için bir Türk firması iş yaparken; “Acaba yaptırıma tabi mi? Acaba yaptırıma tabi kurum veya kişi ile bir ilişkisi var mı?” gibi sorgulamalara gideceklerdir. Bu tür sorgulamalar ve korkular sebebiyle hangi sektörde faaliyet gösterirse göstersin Türk tedarikçi veya müşterilerle ticari ilişkiye girmekten çekinebileceklerdir.

Bu bağlamda dış ticaret erbaplarımızın kendilerini, şirketlerini ve çalışanlarını hazırlıklı hale getirmeleri, talep edildiğinde yaptırım kapsamında olmadıklarını veya yaptırma tabi tutulmuş bir kişi veya kurumla iş yapmadıklarını kanıtlamaları gerekmektedir. Bunun için şirketlerimize:

  • Tepe yönetiminden alt seviyeye doğru konuyla ilgili farkındalık yaratılarak bu süreçlerden sorumlu bir yönetici görevlendirmelerini,
  • Konuyla ilgili belli politika ve prosedürleri oluşturmalarını,
  • Çalışanlara bu politika ve prosedürler hakkında eğitim vermelerini, verilen eğitimleri de gerektiğinde kanıtlanabilir şekilde delilleriyle saklamalarını,
  • Tedarikçi ve müşteri bilgilerini eksiksiz tutmalarını, bu bilgilerde bir değişiklik olması durumunda derhal kayıtları güncellemelerini,
  • ABD’nin ambargo uyguladığı kişi ve şirketleri gösteren SDN (List of Specially Designated Nationals and Blocked Persons) listesi dikkatli bir şekilde takip etmelerini,
  • Çalışılan firmayla mutlaka yazılı bir sözleşme yapmalarını, firmanın veya kişinin sonradan SDN listesine girme ihtimaline karşı sözleşmelere hüküm koyarak özellikle sözleşmelerin mücbir sebep/force majör kuralları bu doğrultuda dikkatli şekilde oluşturmalarını,

tavsiye ederim.

“ABD’nin CAATSA Yaptırımları Üzerine: 8 Soru 8 Cevap”, yazısı ile ilgili merak ettikleriniz ve verilen hizmetler hakkında daha detaylı bilgiler almak için bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.